Mutluluk ve Elmalı Tatlı

Mutluluk, TDK sözlüğünde “bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan doğan kıvanç durumu” olarak tanımlanmakta olup, şimdiye dek sayısız değişik tanımları yapılmış görece ve göreli bir kavramdır,

Kimileri mutluluğu maddi alanda, kimileri manevi alanda, kimileri ise hem maddi hem manevi alanda edinilebilecek bir ruhsal hal olarak ele almışlardır. Örneğin, mutluluğun manevi alanda edinilebilecek bir hal olduğunu düşünen eski Grek düşünürleri mutluluğu erdemin ödülü olarak değerlendirmişlerdir.

Mutluluk hakkında mistisizmde, çeşitli dinlerde ve felsefi ekollerde ortaya konan görüşlerde farklılıklar genellikle şu soruların yanıtlarında toplanmaktadır:

• Mutluluk bir amaç mı, bir sonuç mu olmalıdır?

• Mutluluk, manevi değerlere mi bağlıdır, maddi değerlere mi bağlıdır?

• Maddi değerlerin edinilmesiyle edinilen geçici hal mutluluk kapsamında değerlendirilebilir mi?

• Mutluluk kişinin diğerleri hakkındaki hareketleriyle ne derecede ilişkilidir, diğer insanlarla birlikte yaşamayan, toplumdan yalıtılmış biri mutlu olabilir mi?

• Istırap ya da mutsuzluğu tatmamış biri mutlu olabilir mi?  Kaynak

Bildiğimiz bileli cevabını bulamadığımız sorulardan biridir mutluluk....

T.Mann "İnsanın elde edeceği en büyük mutluluk, içinde bulunduğu durumdan memnun olmasıdır. " derken; La Fontane" Mütevazi, gösterişten uzak, iddialı olmayan bir mutluluk, mutluluğun en güzel şeklidir." demiş, kendimize yönelmemizi nasihat eden J.J. Roesseau, "Mutluluğu başkalarının evlerinde arayanların, kendi evlerinde mutluluk yoktur. " diyerek vermiştir cevabını.

Sahi mutluluk nedir? Aransa bulunabilecek yada kovaladıkça yakalanabilecek bir şey midir? Dışarıdan hayatlarına baktığımızda her şeyi kötü giderken mutluluk örneği olan insanlar yok mu? Ya da özenilen hayatlarına rağmen asık suratlarıyla ünlü insanlar? Herkesin mutluluk tanımı DNA şifresi gibi belki de kendine özeldir...

Tanımız ne olursa olsun, mutlu olmanın şartını erdemli insan olmaya bağlayan Nietzsche gibi kendinizi hayattan soyutlamadan en kısa zaman dilimlerinde mutluluğunuza kavuşmanızı diliyorum...

Benim tanımım belli, kendim olabildiğim anlarda mutluyum. Ailecek yapılan bir pazar kahvaltısı, yeğenimle kovalamaca oynamak, candan bir arkadaşla kısacık bir kahve molası ya da telefon konuşması... Bunlar mutluluk karelerim bilinçaltımda hep saklı kalan.

Birde başkasını üzerek mutlu olmaya çalışanlar var ki, bu güzel yazımı onlarla kirletmeyeceğim. Onlar içinde bir önerim olacak lütfen Ego'larınıza sarılıp uyuyun:) 


Mutluluğu sorguladıktan sonra, eskilerden kalan bir tarifle dukan tariflerime ara veriyorum. Diyet nasıl gidiyor, yürüyüş yapamadığım için önceki kadar hızlı veremiyorum ama durmak yok yola devam modundayım:) Grip olmam ve müthiş sindirim sorunlarım bile etkileyemedi henüz beni...

ELMALI TATLI

Malzemeler:

9-10 adet orta boy elma

Kuru üzüm, ceviz, tarçın

5 yemek kaşığı toz şeker

500 ml süt

3 tepeleme yemek kaşığı un

50 gram tereyağı

1 çay bardağı toz şeker ( burada daha önce yapmıştık.)


Hazırlanışı:

Öncelikle elmalarımızı soyup içlerini oyarak, tenceremize koyuyoruz. Çok az su ekleyerek toz şekerleri 

elmaların üzerine serpiyoruz. İsterseniz bu aşamada gıda boyası kullanarak renkli elmalar da elde edebilirsiniz.

Elmalar yumuşayınca bir kaba alıyoruz. Her elma için yaklaşık bir yemek kaşığı olacak şekilde, kuru üzüm, 

ceviz,tarçın karışımı hazırlayıp, elmalarımızın içine bu karışımı koyuyoruz. Bir tencerede sadrazam lokumunda 

yaptığımız gibi, tereyağı ve unu kavuruyor, unun kokusu çıkınca süt ve şekerimizi ekleyerek koyu bir 

muhallebi elde ediyoruz. Muhallebimizi elmaların üzerine döküyor, soğuyunca servis ediyoruz.


Şimdiden deneyeceklere afiyetler olsun...